DIŞ PARAZİTER HASTALIKLAR
BİTLER
Bilimsel adı Pediculosis’ tir. Bitler tüylerin gövdesinde yaşayan 2 mm'lik küçük böceklerdir. Pençeleriyle tüylerin gövdesine tutunurlar.Tüm yaşamlarını ev sahiplerinin sırtında geçirirler.Ya deriden dökülen dış tabakayı yiyerek ya da kan emerek beslenirler. Bitler köpekler arasında bulaşıcıdır. Fiziksel temas bulaşması için yeterlidir. Yumurtalarını tüy gövdelerine bırakırlar. Bu yumurtalar beyaz noktalar olarak görülebilir. Büyüteçle görsel kontrol yapılabilir.
Şiddetli kaşınma ve tüy kaybı, çok miktarda ise anemi görülebilir. Bu belirtiler kolaylıkla diğer deri hastalıkları ile karıştırılır.Tedavisi oldukça kolaydır. Pire ve keneyi öldüren ürünlerin çoğu bitleri de öldürebilir. Köpeğin tüylerinde düğümlenme varsa tedaviden önce bunlar tıraşla temizlenmelidir. Tüm tüy bakım aletleri de aynı sıvıyla yıkanmalıdır. Anemiden şikayetçi tüm köpeklere demir takviyesi yapılmalıdır.
Bitler türe spesifiktir. Yani köpek bitleri köpekte insan bitleri insanda yaşar. Yani insanlara bulaşmaz.
Korunma:
Pireyle mücadele iki aşamada yapılır: köpeğin ve çevresinin ilaçlanması. Tedavi ve korunmada ayrıntılı bilgi için LEVENT VETERİNER HOSPİTAL’ İ ARAYIN!
KENELER
Kenenin Çıkarılması
Göze yakın bir bölgede değilse üzerine alkol sürerek aksi takdirde mineral yağı sürerek bu başarılabilir. Alkollü pamuğu otuz ile altmış saniye kenenin üzerinde tutulduktan sonra kene çenelerini gevşetmeye başlar. Böylece ani bir bükerek çekme ile keneyi deriden uzaklaştırabilirsiniz. Bazen çeneleri içerde kalabilir ve genellikle deri bunu dışarı atar. Yine de bir cımbızla dışarı çekmek daha faydalıdır.
Yaygın inanışın tersine içerde kalan bu kısımdan yeni bir kene çıkmaz.
Kene çıkarıldıktan sonra ısırığının bulunduğu yere antiseptik ya da antibiyotik bir merhem sürebilirsiniz. Kenenin elinizde patlamamasına özen gösterin.
Kenelerden Kaynaklanan Hastalıklar :
a)Borreliosis (Lyme hastalığı): Keneler tarafından bulaştırılan bu hastalığın etkeni Borrelia adlı bir mikroorganizmadır. Bu bakteri, kenenin bağırsakları ve salya bezlerine yerleşir ve kan emme sırasında köpeklere ve insanlara bulaşır.Lyme hastalığının klinik belirtileri çeşitlilik gösterir.
İnsanlarda ısırık noktasında 1-3 hafta sonra gelişen derideki kızarıklık, ateş ve lenf bezlerinin şişmesi, birkaç hafta veya ay sonra vücudun etkilenen yerlerinde ağrılı sinir iltahaplanmaları ve felçler meydana gelebilir.
Köpekte belirgin semptomlar başlangıçta çevreye kayıtsızlık ve 40-41C ateş,daha sonra ise topallık,kas eklem ağrısı ver diğer sinirsel bozukluklardır.
b)Babesiosis : Bir kan paraziti olan Babesia, tropikal bölgelerde yaygındır. Enfekte keneler, köpek ve insanlardan kan emdikleri sırada paraziti de naklederler.Parazit alyuvarlar içinde çoğalır ve alyuvarları parçalar.Hastada ateş, giderek artan durgunluk, anemi, mukoza ve göz kapaklarında sarılık,dalak şişmesi ve kan işeme meydana gelir.Hastalığın şiddeti hastanın bağışıklık durumuna göre değişiklik gösterir.
Kene Felci : Bazı kene türlerinin dişileri,kan emme sırasında, sadece belli dönemlerde bir toksin üreterek hayvanın sinirsel iletişimini bozar.Hastalık bulaşan köpeklerin arka bacaklarında ilerleyen bir felç ve nadir vakalarda solunum felcine bağlı ölüm meydana gelir.Kenelerin kısa sürede uzaklaştırılmaları ile semptomlar 24 saat içinde kaybolur.
Korunma: Vahşi hayvanların olduğunu bildiğiniz ormanlık alanlardan uzak durabilirsiniz. Keneleri uzak tutan ilaçlar kullanabilirsiniz. Her gezintiden sonra kendinizi ve köpeğinizi kontrol edin. Daha fazla bilgi ve yardım için- Levent Veteriner Hospital telefonlarınızı ve e-mail lerinizi bekliyoruz!!!
UYUZ ETKENLERİ
Uyuz etkenleri tüm hayvan türlerinde şiddetli kaşıntı ve kıl dökülmeleriyle karakterize, bulaşıcı deri hastalığı meydana getirmektedir. Uyuz böcekleri hayvanın derisi içinde ve üstünde tüy diplerinde yaşarlar ve çıplak gözle görülmezler. Uyuzun birçok çeşidi vardır en çok yaygın olanları:
Demodeks uyuzu
Etken; köpeklerde demodex canis,kedide D.cati’ dir. Genelde 2-12 aylık yavru ve genç köpeklerde rastlanır. Demodeks uyuz böceği tüy follüküllerinde (kıl dibi) yaşar. İki şekilde görülür:
Kepekli Form:Genellikle kafa çevresinde, özellikle göz kapakları üzerinde ve arka ayaklarda, ağız kenarları, çene altı tüylerinde dökülmeler, deri üzerinde yuvarlak, küçük ve üzeri kepekle örtülü lezyonlar görülür. Daha sora bu lezyonlar zamanla genişler, deri yüzeyi tümden kepeklenir.
Sivilceli Form: Deri üzerinde kırmızı, sivilce gibi kabarcıklar oluşur. Kafa çevresinden başlayıp derinin diğer kısımlarına yayılır. Köpek kaşıdıkça deri daha fazla tahrip olur. Enfeksiyonlar, deride kalınlaşma ve irinleşmeler gözlenir. Tedavisi uzun sürer.
Sarkoptes uyuzu
Sarkoptesler derinin altında tünel şeklinde girintilerde yumurtlarlar.
Köpeklerde Sarkoptes canis uyuzu karın altında, ayakların iç yüzü ve baş gibi vücudun az kıllı veya kılsız bölgelerine yerleşerek, deride önce kızarıklık ve sivilceler meydana getirirler. Daha sonra kaşıntı başlar, deri üzerinde kepeklenme, kabuklanma, kıl dökülmesi ve en sonrada deride kalınlaşmalar, kıvrımlar oluşur.Kaşıntı çok şiddetlidir.
Kulak uyuzu-Otodectes cynotis
Kedi ve köpeklerin kulak yollarına yerleşen bu etken, hayvanların kulaklarında kırmızı-kahve renkli kabukların şekillenmesine , kulağın kalınlaşmasına, kulak yolunun kabuk ve eksudatla dolmasına ve şiddetli kaşıntıya neden olmaktadır. Hayvan kulağını devamlı kaşıması sonu kulak kepçesi üzerinde sıyrıklar oluşur, hastalık ilerleyince ortakulak iltihaplanması ortaya çıkabilir.
Kedi uyuzu-Feline scabies
Çoğunlukla kedilerde bulunan, kedilerin baş ve kulaklarından başlayarak boyun bölgesine kadar yayılabilen, kaşınma ile ayaklara, ayaklardan vücudun diğer bölgelerine de bulaşabilen bir hastalıktır. Etkenin yerleştiği yerde önce kıllar dökülür, daha sonra deride kepeklenme ve zamanla deride kalınlaşma, çatlama ve kabuklanmalar meydana gelir.Göz kapaklarına yerleşince, kapaklar açılamaz. Hayvanda şiddetli bir kaşıntı vardır. tedavi edilmediğinde hayvan zayıflıktan ve kansızlıktan ölür.
Tanı:
Teşhisi gene veteriner hekim tarafından alınan deri kazıntısının incelenmesi neticesinde olur.
Korunma ve Tedavi:
Uyuzun her türlü şeklinde tedavi veteriner hekim tarafından yapılmalı ve halk arasında uygulanan tedavi şekilleri hayvanlara uygulanmamalıdır.
Uyuz hayvandan hayvana bulaşabildiği gibi insanlara da bulaşabilmektedir. Uyuz olan hayvana yaklaşım buna göre olmalı köpeğin bulunduğu yer dezenfekte edilmelidir
Köpek veya kedinizde bölgesel kıl dökülmeleri, kepeklenme, deride kızarıklıklar ve çok sayıda sivilceler ile şiddetli kaşıntı gördüğünüzde sizlere bir telefon uzaklığındayız!!!Bu bir uyuz başlangıcı olabilir?
HEARTWORM-KALP KURDU |
Heartworm(kalpkurdu) olarak da bilinen "Dirofilaria Immitis", sokucu sineklerle nakledilen ve kalbe yerleşerek ölüme sebep olan çok tehlikeli bir parazittir. Sivrisinekler; hasta hayvanlardan kan emerek aldıkları Dirofilaria İmmitis larvalarını Soktukları başta hayvanların kas ve derialtı dokusuna boşaltırlar. Bu larvalar yaklaşık bir ay sonra kan dolaşımına girer toplam 80-120 gün içinde kalbe ularaşarak buraya yerleşirler. Kalpte büyüyerek ergin hale gelen parazitlerin boyları 25-30 santimetreye ulaşabilir. Ergin parazitler 3-4 ay içinde yumurtlamaya başlarlar ve bu yumurtalardan çıkan larvalar da kan dolaşımına dahil olur. Dirofilaria İmmitis larvaları damarlardaki kan akışını mekanik olarak engellerler ancak sayıları yeterli miktarlara ulaşana dek hastada herhangi bir klinik belirti oluşmaz. Yorgunluk ve öksürükle başlayan klinik belirtiler görüldüğünde ise artık hastalık çok ilerlemiştir. Hayvan çok çabuk yorulur hatta hafif hareketlerden sonra bile öksürük nöbetlerine tutulur. Solunum güçtür ve kalp büyümüştür. Nabız frekansı yüksek ve düzensizdir. Artık tek tedavi şansı, kalp içindeki ergin parazitlerin operasyonla boşaltılmasıdır Ancak bu işlem başarıya ulaşsa dahi dolaşımda hala larvaların bulunması sebebiyle kalpte tekrar ergin parazitlerin oluşması kaçınılmazdır. Bu parazitlerin çok sık görüldüğü ülkeler ve bölgelerde, larvalara karşı etkili ilaçların koruyucu olarak kullanılması yoluna gidilmektedir. Hastalığın tedavisi ise; ancak bu ilaçların kalpte ergin parazitler oluşmadan önce kullanılmasıyla mümkün olmaktadır. İşte bu yüzden petinize kolaylıkla yaptırabileceğiniz "Heartworm Testi" ile hastalığın erken teşhisi bu tehlikeli parazitle mücadelede çok önemli bir yere sahiptir. |
DERİ HASTALIKLARI
EKZAMA VE DERMATİTİS
Derinin üst katlarının yangısına ekzema derin katmanların yangısına ise dermatitis adı verilir.Başlangıçta hafif bir kızarıklık ve kabarcıklar oluşur. Bunların patlaması sonucu deri yüzeyinde kabuklar meydana gelir. Sonuçta iyileşme görülebilir veya nedenlerin devam etmesi sonucu olay tekrarlanabilir. Bakteriler de işin içine karışırsa akıntı irinli hale gelir ve bu bölgede enfeksiyon gelişebilir. Ayrıca kıllarda dökülmeler ve kaşıntı görülür.Ekzama ve dermatitis; beslenmeye, paraziter hastalıklara, karaciğere bağlı deri hastalıkları uzun tedavi gerektirirken, bazıları 4-6 haftada tedavi edilebilir.
Ekzamaya sebep olabilecek etkenler dış ve iç etkenler olarak ikiye ayrılır.
Dış etkenler; dış parazitler özellikle pireler, tasmanın deriye sürtünmesi, alkali sabunlarla ve benzer maddelerle hayvanın yıkanması (derinin yağını ve koruyucu tabakasını alacağı için) veya hayvanın hiç yıkanmayıp, yeterli temizlenememesi,yıkanan hayvanın iyi kurutulmayarak ıslak bırakılması, derinin fırçalanmaması veya tam aksine aşırı fırçalama nedeniyle oluşan tahrişler ve deriye uygulanacak diğer iritan yabancı maddeler ekzemaya yol açabilir.
İç etkenler ; birçok enfeksiyoz hastalık, beslenmeye, karaciğere, ve bazı metabolik ve iç hastalıkları sebep olabilir.
Dermatitis ise; genellikle bakteriyel ve mantar kökenli enfeksiyonlar, parazitler ve travmalar nedeniyle meydana gelir.
Kulakları beyaz kedilerde, güneş ışınlarının etkisiyle kulaklarda dermatitis olgusu gelişebilir. Aynı durum yine güneş ışınları etkisiyle özellikle köpeklerin burunları üzerinde ve burun kanatlarıyla-çevresinde oluşabilir.
Belirtiler
Ekzema akut veya kronik olabilir. Genelde ekzema kaşıntı ile birlikte görülür. Deri sert, kepekli, kızarık ve ıslaktır, ara sıra irinleşebilir. Kedilerde genelde baş, bilhassa göz ve kulak çevresine, ayaklara, kuyruk köküne, daha nadir olarak göğüs ve karın altına yerleşir. Uzun tüylü kedilerde tüm vücutta görülür.
Dermatitiste ise tablo daha ağırdır. İşin içine bağ dokusu ve tüm deri katmanları katıldığından bölgesel ısı artışı, şişlik ve ağrı görülür. Dermatitis olgularında enfeksiyon çok daha kolay ve hızlı gelişebilir. Bunun sonucunda genel durum bozukluğu, ateş ve deri altı bağ dokusunun yaygın yangısı gelişebilir.
Hastalığın seyri
Ekzema uygun bir sağaltım ile 1-2 haftada iyileşebilir. Tekrar ortaya çıkma ihtimali sebebe bağlı olarak vardır. Kronik ekzema vakaları tedaviye karşı inatçıdır.
Dermatitis de yangı derindir, yangının seyri ekzamaya göre daha ağır ve daha hızlıdır.İyileşmeden sonra çoğunlukla iz kalır ve kılar düzensiz olur.
Tanı
Bilinmeyen cinsteki tüm deri değişiklikleri için genel anlamda ekzema tabiri kullanılır. O yüzden tanı için iyi bir muayene yapılmalıdır. Kedinin genel sağlık durumu, bakım ve beslenme şartları, aldığı ilaçlar değerlendirilmeli, pirelenme, mantar, kimyasal etkenler gibi dış etkenler göz önünde bulundurulmalı, laboratuvar muayeneler yapılarak mantar, bakteri, virüs ve dermatitisten ayırt edilmelidir.
Daha fazla bilgi ve yardım için Levent Veteriner Hospital de veteriner hekimlerimiz telefonlarınızı ve e-mail lerinizi bekliyor!!!
MANTAR ENFEKSİYONU
Köpek ve kedilerde çeşitli lezyonlar meydana getiren pek çok mantar etkeni vardır. Etkenler derinin, tüylerin veya pençelerin yüzeyinde yaşar. Kedide %90 mantar vakasına Microsporum canis denilen trikofit (ringworm)sebep olur. Bu organizma köpek ve insan gibi birçok türde de enfeksiyon oluşturur.
Nasıl bulaşır?
Mantar enfeksiyonu bulaşıcıdır. Hayvanlar direkt hasta hayvanla temasa geçmesi sonucu yada bulaşmış çevreden (kafes,fırça ve tarak...) enfeksiyon kapabilirler. Sağlam deri enfeksiyona dirençlidir. Daha önce deri hastalığı olanların veya pirelenme, bitlenme geçirenlerin mantar olma riski daha fazladır.
Mantar hastalığı genelde; özellikle genç ve uzun tüylü kedilerle av köpeklerinde daha sık görülür.Uzun tüylü kedi ve köpeklerde hayvanın derisinin güneş görmesi (mantar etkeni güneş sevmez) daha zor olduğundan ve nemli kalması, iyi temizlenememesi gibi nedenlerden dolayı mantar etkenlerinin gelişmesine yatkındır.
Belirtiler:
Tanı:
Hastalık çok değişken olabildiği için genelde hastanın görüntüsünden bir tanı koymak zor olabilir. Veteriner hekimler teşhis için genelde
Ultraviyole Wood'un lambası, Mikroskobik inceleme, Mantar kültürü testlerden bir ya da birkaçını kullanır
Çevrenin ve eşyaların dekontaminasyonu:
Bulaşıcı bir hastalık olduğu için mantarlı kedi ve köpeğin bakımı belli bir odada yapılmalı ve çevre sürekli dezenfekte edilmelidir. Çamaşır suyu genelde sert yüzeylerin ve kap kaçakların temizliği için uygun olabilir. Süpürge ile vakumlama da uygundur.
Tedavi
Genelde deri lezyonları mantar etkeni tamamen elimine olmadan iyileşeceği için tedaviye bir süre daha devam etmek gerekir. Birçok vakada en az 6 hafta tedavi gerekir, bazılarında daha fazla. Evde ne kadar çok hayvan varsa problem o kadar uzar.
İnsanlarda mantar enfeksiyonu:
METABOLİZMA HASTALIKLARI
ŞEKER HASTALIĞI - Diabet
Belirtiler
Çok işeme, çok susama, artmış iştah ve kilo kaybı kedilerde şeker hastalığının en sık görülen belirtileridir. Hastalığın ilk evrelerinde hayvan iyi durumdadır. Sadece çok işeme ve su içme ile hastalık alarm verir. Fakat hastalık ilerledikçe deride ve tüylerde cansızlık, karaciğer hastalığı, bakteriyel enfeksiyonlar daha sık görülmeye başlar. Sık görülmeyen şeker koması denilen bir bozukluk hayvanın arka ayaklarının gittikçe güçsüzleşmesine yol açabilir. Gözlerde katarak oluşumuna köpeklerde sıklıkla, kedilerde ise nadiren rastlanır. Bazı durumlarda tehlikeli bir durum olan keto-asidozis de oluşabilir. Keto-asidozisin belirtileri arasında iştah kaybı, kusma, ishal, düşkünlük, güçsüzlük, dehidrasyon, nefes almada problemler, idrar ve nefeste aseton kokusu sayılabilir.
İyi ve düzenli bir tedavi yapılmazsa sonuç ölümcül olabilir.
Tanı
Şeker hastalığının tanısı kedinin klinik belirtilerine, fiziksel muayene bulgularına, laboratuvar test sonuçlarına, ve kanda ve idrarda sürekli çok yüksek oranda şeker bulunmasına bağlı olarak konulur.
Tedavi
Şeker hastalığının tedavisi bozukluğun ciddiyetine bağlıdır. Ketoasidozisli hayvanlara yoğun bakım gerekir. Tedavi olarak serum ve kısa etkili insülin gerekir. Genelde hasta olmayan diabetik kedilere de deri altından günde bir ya da iki defa insülin ve kontrollü bir diyet uygulanır. Insüline alternatif olarak ağızdan hipoglisemik ilaçlar da uygulanabilir.
ÜRİNER SİSTEM HASTALIKLARI
Kedilerde oldukça sık rastlanır. Bazen basit bir sistit ile başlayıp ileriki dönemlerde üremiye kadar götürebilir. Bu sistemin hastalıklarında genetik yatkınlık olabileceği gibi beslenme ile de yakın ilişkisi olduğu bilinmektedir. Erkek kedilerde görülme oranı daha fazladır. Erkeklerde idrar yolu daha dar daha uzun ve bir kıvrım yapar, bu nedenle daha sık tıkanıklıklar meydana gelir.
Ama dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var:
Belirtiler:
Kediniz aniden kilo kaybetmeye başlarsa, ağzında kötü koku ve ağız içinde yaralar oluşmuş ise, kambur yürüyorsa ve tüyleri kabarık ve cansız ise mutlaka bize danışın. Yine kediniz sık sık idrar kabına gidiyor, miyavlıyor ve idrarını damlatıyorsa ki hiç idrar da gelmeyebilir, hele bir de kediniz erkek ise idrar yolu tıkanmış olabilir. Bu durumda idrar kesesi yırtığı oluşmaması için derhal boşaltılmalıdır. Geç müdahale üremiye neden olabilir ve yaşamını kaybedebilir. Kesinlikle zaman kaybetmeden veteriner hekime başvurulmalıdır. Çok idrar yapma ve çok su içme, depresyon, ishal, kabızlık, kas titremeleri belirtiler arasında sayılabilir.Bu durumda derhal veteriner hekiminize başvurmalısınız.